DF kocaman! bilmemkactane metro hatti, dolmus-minibusler, vosvos taksiler, sehrin ortasinda kocaman bi park, muzeler (ama gerrrcekten coook), diego, frida, sokakta yemek, saticilar, yerliler vs vs...
burda butun latin amerikada gordugumuz hersey var. hatta reklam gibi ama daha fazlasi da var. yorum kismini sona birakip hemen fotolar...
duvar resmi gormekten baska bisiy gormeye vaktimiz kalmadi. cunku coook guzeller. rivera, orozco ve siquieros en bilinen ucluymus. en cok onlari gorduk.
ilk resimler palacio de bellas artes'ten.
Paseo de la Reforma sehrin en genis caddelerinden biri. ama zaten bissuru coook genis cadde var. meshur melek heykeli de ayni caddede. sehrin merkezi zocalo zaten ayri bi senlik alani. ruh temizleyenler, hip hopcular, saticilar, hepsi ayni yerde. dunyanin en buyuk meydaniymis...
bi kac gunlugune, bi konferans icin Valle de Bravo'ya gittik. Alejandro bizi annesinin evinde misafir etti. cooook sakin bi yer, guzel bi ev ve anne yemekleriyle bi kac gun gecirdik. bi yandan da latin amerikanin bi kisim akademisyeniyle sosyallestik...
Valle de Bravo'dan donuste mural gormeye devam ettik. En son UNAM'i gorduk. Meksika ozerk universitesi. latin amerikanin en buyuguymus. 280.000 ogrenci, 31000 hoca gibi bisiyler okuduk rehberde. fotograf kutuphaneden...
daha goremedigimiz bir suru yer var. soyliycek daha fazla bisiy de yok. bu sehri, memleketi, insanlarini, genel olarak her seyi cok sevdik.
eh bugun son gun. birazdan biniyoruz ucaga. birisi self-reflection demisti. onu da donunce beraber yapalim diyoruz. herkesi cok ozledik! iyi ki geldik, ama iyi ki donuyoruz...
7 Mart 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder