23 Ekim 2009 Cuma
Mirafloresten kacis…
Sehir bizi yuttu. Cikamadik yine. On gun kaldik. Cogunlugu maalesef, utanarak soyluyoruz ki, mirafloresteki starbukunde gecti. Kahve hem hesapli, hem guzel, e bi de internet var. sahane. Bi pazar gunu ogleden sonrasi, bayagi piknik yaptik starbukunde.
Neyse, yigitin bi kac gorusmesi vardi Lima’da. Kaldikca kaldik bizde. Daha kalsak goruscek cok da yer vardi. Ama aaaa yeter be… trafige takil, dvd seyret ,sokaklarda dolan, ikmal diye alisveris yap derken bayagi rutine girdik.
Sehrin bazi yerlerini yine makyajlamislar. Hatta fazla makyajlamislar. Miraflores, barranco, san isidro gayet eli yuzu duzgun yerler. Sik magazalar, buyuk binalar,... eski sehir merkezi yine ayni. Plaza de armas, kilise, hukumet, belediye uclusu… ortasinda havuz olmazsa olmaz. Guzelce yenilenmis. Biraz da turistik tabii yine. Ote yandan sehir boydan boya pasifik kiyisinda. Biraz yuruyunce denize variyorsun. Sehrin icinde elinde sorf tahtasiyla dolasanlar felan gorulebiliyor. Su sogukmus, hava zaten sicak olmadi. Ilkbahardaymisiz. Araliktan itibaren yagmurlu ve sicak mevsim geliyormus.
Ama sehir olunca insanlarla tanismak da mumkun oluyor. Mesela mancorada karsilastigimiz asli ve zeynebin, aslisi aradi.lima’dan la paz’a kadar beraber gidiyoruz. O da bize evinde kaldigi arkadasini tanistirdi. Couch surfing yapiyorlarmis, asliyla zeynep bi suredir. Merak edenler icin hospitality club gibi. Couchsurfing.com galiba. O arkadasi, Fernando, bizi san isidro’da pisco sour icmeye goturdu. Yumurtayla yaptiklari bi kokteyl. Leziz. Bi de maracuyá sour var, o ayri leziz. Sonra da barranco’ya baska bi mekana gittik. Yola cikmadan once yine cok icmeyi basardik.
Ama arada, ozsel’in arkadasi giancarlo’yla bulustuk. Kendisi bankaci. bizi eski sehirdeki tanta diye bi lokantaya goturdu. Bi kere de yine mirafloreste ciktik. Biraz peru ekonomisi, biraz peru tadlari… gayet iyi oldu. Bize Barranco’da bi iki yer onerdi.
Barranco da gayet gece hayati olan bi yermis. Cumartesi aksam pisco diye bi yere gittik. Nisantasi house café tadinda iste... Sonra kendimiz bakinalim dedik. Bodrum barlar sokagina daldik. Salsa, tisko vs… bi bira icip kactik.
El hueco diye bi cd pazarindan bahsettiler. Gidip 3 tanesi 5 solese mp3 aldik. Peruvian rock! Yeah! Kocaman kemeralti, tahtakale gibi bi yer. Bi de dogubanki gorelim diye polvos azules’e gittik. Ordan da 2 tanesi 10a cd aldik. Sahane alisverisler! Ama gerisi yalan. Pek bisiy alincak yerler degil.
Mirafloresin sonunda larcomar diye bi alisveris merkezi yapmislar. Pasifik manzarali oldugu icin kabul edilebilir bi yerdi. Orda da fast food falan yedik arada bi iki tane.
Son gun bi muze gorelim diyerekten museo nacional’e gittik. Once yine moche, inca vs canak comlegi gorduk, ki cok ilginc seyler vardi. Baska bi katta ucurtma sergisi, bi katta da 1980-2000 arasindaki olaylarla ilgili bi fotograf sergisi. Fotograflarda orgut (Sendero luminoso-MRTA) surda su katliami yapti, devlet burda bu kadar sivil oldurdu gibi aciklamalar vardi. Bu konuyla ilgili kurulan ombudsmanlik hazirlamis sergiyi. Bi gorusmede de su anda ulkenin en guvenilir kurumu oldugunu soylediler. Sergi bize cok objektif gorundu. 200’den sonra bir gercekler ve baris komisyonu kurulmus. Sonra da ombudsmanlik. Tabii dusunduk, ombudsmanin turkcesi nedir? Bi kac tane de biz de olsa iyi olmaz mi?
Bu sefer uc kisilik ekibimiz rotayi hazirladi. Once ballestas adalarini gormeye, çöle, Ica’ya, huacachina’da kalmaya. Ertesi gun cuzco’ya, ordan bi iki gunde de machu pichu’ya.
Lima’dan Sabah 9.30 biletli otobusumuz, 10.30 gibi kalkti. Ogleden sonra ica’ya vardik. Ica’dan taksiyle yakinindaki vahaya gittik. Bayagi colun ortasinda vaha, etrafinda oteller felan… Hemen otelimizi bulup esyalarimizi biraktik. Ilk girdigimiz otelde zeynep varmis. Burasi için iyi dedi. Tura gidiyomus. 10 dakka sonra. hemman atladik biz de.
Buggy turu aldik. buggy cip gibi bisiy, ama her yeri acik. Yuksek bi araba. Bizimki arabadan cok minibustu. 7 kisi ciktik çöle. Yuksek yuksek kum tepelerini hoplaya ziplaya ciktik indik. Etrafta da bissuru baska buggy, turistler… sonra durduk. Bagajdan boardlari cikardi Antonio. Altini mumladik daha iyi kaysin diye. Bi kac kere denedik. Super basarili degildi ekibimiz ama yine de cok artist fotograflar cekmesini becerdik. Herkes cok eglendi. Wallahi!
Vaha oldugu icin, gol kiyisinda aksam yemegi yedik diger turistlerle. Ertesi Sabah 6.30’a tur aldik. ballestas adalarina. Sabah gozumuzu zor acip minibusle yaklasik 1 saat uzakliktaki piscoya gittik. Yola ciktigimizdan beri hic bu kadar turisti bi arada gormemistik. Yaklasik 20 kisilik, tepesi acik, hizli 5,6 tekne. Daha limandan cikmadan yunuslar geldi. Agir silahli turistlerin hepsi kamera, fotograf makinalarını cektiler. Biz bi kac beceriksiz yunus goruntusu yakaladik. Taze turist hesabı. Uzun, ruzgarli bi yoldan sonra adalara vardik. Her yer sadece kus. Martilar, pelikanlar, sadece Sili’de ve burda gorulen ucabilen penguenler, daha normal penguenler, adini bilemedigimiz kirmizi gagali kuslar, ve bi kac cesit kus daha. Ama en onemlisi deniz aslanlari. Aksamlari besleniyomus sefa pezevenkleri. Ooole bi yatmislar ki o taslarin ustune. Kendilerini ordan oraya atarak dinleniyolar. 17 kg et yiyolarmis bi gunde, surda disiler toplaniyomus, burda erkekler kapisiyomus… discovery channel… 4-5 senede bir gelip adadaki kus pisliklerini topluyorlarmis. Gubre olarak kullaniliyomus… e tabii kokuyo bi kisim ada… bekciler de el salladi gecerken. neyse bu da cok keyifliydi.
Donuste cuzco biletimizi aldik. 16 saate hazirlandik. Cruz del sur buralarin uzun yol sampiyonu. En guvenli, en temiz en en en… ama 16 saat beah!...
Resimler icin lejand:
bi tanesi giancarloyla. yemekten sonra.
plaza de armas, lima, biz.
mirafloresten denize bakisss...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder